İstiklal Caddesi’nde 6 kişinin yaşamını yitirmesine, onlarca kişinin ise yaralanmasına neden olan patlamayı gerçekleştiren teröristin ifadeleri ortaya çıkmaya devam ediyor. Ahlam Albashır, verdiği ifadede ağabeyinin ÖSO komutanı olduğunu aktardı.
Tutuklanarak cezaevine gönderilen Albashır’ın yeni sözü ortaya çıktı.
Sabah gazetesinden Dilek Yaman Demir’in ulaştığı ifadede terörist Albashır, yaşadıklarını şu ifadelerle anlattı:
‘Abim Muhammed, Özgür Suriye Ordusu’nda üst düzey komutandır. Muhammed, DEAŞ saldırısı sırasında yaralanmış ve iki bacağında da protez takılıdır. 2017 yılında Ablam Meryem’le YPG denetimindeki Münbiç’e gittik. Burada Ahmet A. ile sevgili olduk. 2 ay sonra ayrıldık. 2 ay boyunca benden YPG için bir talepte bulunmadı. Münbiç’te YPG üst seviye yöneticileri beni aleyhlerine casusluk yaptığım için tutukladılar.
1 ay Münbiç’te cezaevinde kaldım. Cezaevinden çıktıktan sonra, ‘Hacı ile görüşeceksin’ diye beni aradılar. Hacı üst düzey sorumluydu. İlk seferinde gözlerim bağlıydı. Görmedim. Sen ÖSO’ya çalışıyorsun dediler. Birkaç hafta sonra yine beni hacıya götürdüler. Bu kere gözlerim açıktı. Bedeninin görünen yerinde dövmesi vardı. Beni ÖSO’ya casusluk yapıyorsun ailene zarar gelecek diye korkuttular.’
Patlamayı gerçekleştirdiği noktanın görüntüsünü daha evvel çekmiş…
‘Bilal beyaz tenli siyah sakallı vücudunda lekeleri olan ufak tefek biridir. Bana zorla sahip olmaya çalışınca ben evi terk ettim. Hacı ise, ‘Bilal ne isterse yap yoksa abin ve ablana ziyan gelir’ diye korkuttu, ben de Bilal’e döndüm. Hacı ve Bilal’in talebiyle bir kaç kez Taksim’e gittim. Bilal bana Taksim’de çok polis var mı diye sormuştu.
Taksim’e iki defa korsan taksiyle gittim, döndüm. Hacı benden Taksim heykelinin önünde görüntü çekmemi istedi. Ben de bu sebeple hacıya göndermek üzere Taksim’deki heykelin önünde video çektim ve gönderdim. Sonrasında etraftaki mağazaları çektim. Görüntülerdeki patlamanın gerçekleştiği yerin videosunun olması ise tesadüf. İsteyerek çekmemiştim.’
Albashır sözünün devamında kendisine ‘cesaret’ için hap verildiğini tez etti.
‘Bilal uyuşturucu içer. Ben içmem. Olay günü Taksim’e gideceğimiz gün bana rahatlatıcı olduğunu söylediği bir adet hap verdi. Ben hapı neden veriyorsun diye sorduğumda, ‘Benim üstümde kalmasın sen taşı’ dedi. Bilal gideceğimiz gün birinci sefer bu kadar güzel davranıyordu. Korsan taksi çağırıp gittik. Yolda biriyle konuşup, ‘Tamam kardeş geliyoruz’ diye biriyle konuştuğunu birine bilgi verdi. Elindeki çantayı bana verip ‘sen gez ben geleceğim’ dedi. Çantayla araçtan indim. İstiklal’e doğru yürümeye başladım.’
